Hayatın Helezonik Yolculuğu: Evrenin ve İnsanın Sürekli Yenilenişi Üzerine Bir Deneme
Hayatın Helezonik Yolculuğu: Evrenin ve İnsanın Sürekli Yenilenişi Üzerine Bir Deneme
Cevat ORHAN
Evrene baktığımızda, her şeyin bir döngü ve dönüş içinde olduğunu görürüz. Gezegenlerin yörüngesinden mevsimlerin değişimine, canlıların doğum ve ölüm döngüsüne kadar her şey, bir tekrardan ibaretmiş gibi görünür. Ancak bu döngüler, durağan ve statik değil, aksine sürekli ilerleyen, gelişen ve yenilenen helezonik (spiral) bir hareketi işaret eder. Bu yazı, fiziksel döngülerden yola çıkarak, yaratılışın ardındaki metafiziksel anlamı keşfeden bir yolculuğun ürünüdür.
Fiziksel Döngülerden Helezonik Yaratıma
Biyolojik ve kozmik döngüler, genellikle bir daire gibi aynı noktaya geri dönen tekrarlayan süreçler olarak algılanır. Oysa daha derin bir bakış açısıyla, bu döngülerin her tekrarı, yeni bir tecrübe, yeni bir oluş ve yeni bir seviye demektir. Mevsimler her yıl geri gelse de, hiçbir ilkbahar bir öncekinin aynısı değildir. Bu durum, yaratılışın tek seferlik bir olay olmadığını, aksine sonsuz bir yenilenme ve yeni yaratılışlar halini ifade eder.
Yaratılışın Kaynağı: Gizli Hazine ve Sonsuz Tecelli
Bu sürekli yenilenme, "Ben gizli bir hazineydim, bilinmeyi istedim ve bu yüzden yaratılışı yarattım ki tanınayım" hadis-i kudsîsiyle anlam bulur. Bu ifade, yaratılışın bir "ihtiyaçtan" değil, bir tecelli arzusundan kaynaklandığını gösterir. Yüce Kudret'in Samed olması, yani hiçbir şeye muhtaç olmaması, yaratmanın bir gereklilik değil, O'nun sonsuz isim ve sıfatlarının bir dışavurumu olduğunu ispatlar.
Bu tecelli durumu, "Ol" emriyle her an gerçekleşen "Kun feyekun" gerçeğiyle desteklenir. Yaratılış, zaman içinde bir olay değil, zamandan bağımsız, kesintisiz bir akıştır. Kur'an'da geçen "O, her an yeni bir iştedir" ayeti de bu sonsuz ve helezonik yaratım sürecini pekiştirir.
İnsan ve Evrensel Zikir
Bu helezonik düzenin içinde her varlık, kendine has bir dille ve biçimle yaratıcısını zikreder. Zikir, sadece dil ile söylenen kelimelerden ibaret değildir; bir çiçeğin açması, bir yıldızın yakıtını yakması, bir nehrin akması, o varlığın fıtratına uygun bir görev icrası ve bir övgüdür.
Bu bağlamda, meleklerin kusursuz bir görevle hareket etmeleri, onların kendine has zikirleridir. İnsanın ise, akıl ve iradesiyle bu büyük düzeni sorgulaması ve anlamaya çalışması, en üstün zikir biçimlerinden biridir. Hatta, bilim insanının bir hakikati keşfetme çabası bile, bu evrensel zikrin bir parçasıdır.
Sınavın Sırrı: Perdeler, İrade ve Ahsen-i Takvim
İnsanın bu helezonik yolculuktaki en büyük sınavı, hakikatin perdelerin arkasında saklı olmasıdır. Bu perdeler, iradesini kullanabilmesi için bir fırsat sunar. İnsan, kendi nefsini ön planda tutarak, dünyaya meylederek ve çevresine zarar vererek esfel-i safilin (en aşağıların aşağısı) mertebesine düşebilir. Ancak akıl ve iradesini kullanarak bu zaafları aşma çabası, onu ahsen-i takvim (yaratılmışların en güzeli) makamına ulaştırır.
Bu mücadele, Voltran'ın evreni koruması gibi iyiliğin ve İblis'in vesveseleri gibi kötülüğün mücadelesi şeklinde bir dualite sunsa da, özünde insanın kendi içindeki hakikati bulma yolculuğudur.
Sonsuz Olan Sonsuzdur
Hayat, iniş ve çıkışlarla dolu bir olgunlaşma sürecidir. Her geri adım, bir sonraki sıçrama için hazırlıktır. Bu süreç, bizim sınırlı idrakimizle tam olarak anlaşılamasa da, varoluşun amacına dair en temel gerçeği sunar: Sonsuz olan sonsuzdur.
İnsanın çabasının sonsuzluğu, bireysel ömrün ötesinde, insan türünün ve tüm yaratılışın anlama çabasının kesintisizliği ve devamlılığıdır. Tıpkı bir nehrin akışı gibi, nehirdeki su molekülleri sürekli değişse de, nehrin akışı süreklidir. Her bir insan, o nehirdeki bir su molekülü gibidir. Kendi ömrü boyunca bu akışa katılır, anlama çabasına katkıda bulunur. Bireysel ömrü sona erse dahi, onun katkısı bu akışın içinde kalır ve yeni nesillerin çabasına temel oluşturur. Bu durum, helezonik döngünün sürekli ilerleyişini en güzel şekilde açıklar.
Sonsuzluğu sonlu kelimelerle ifade etmek haddimiz olmasa da, bu çabanın kendisi bir ibadettir. Bu, ezeli ve ebedi olanı anlamaya çalışan ezeli ve ebedi bir çabadır. İnsan aklının ve idrakinin sonsuzluğa olan erişim çabasını, Mutlak Varlık'ın kendi sonsuzluğundan ayıran temel bir çizgi çeker. İnsanın çabası sonsuzdur, ancak bu çaba, O'nun sonsuz rabbul alemin olan Allah'ın sonsuz ebediyetinin (başlangıçsızlığının), ezeliyetinin(sonsuzluğunun) bir tecellisidir.
Yorumlar
Yorum Gönder