‎Kozmik Yolculuğun Üçlü Kodu: 3, 6 ve 9'un Sırrı

‎Kozmik Yolculuğun Üçlü Kodu: 3, 6 ve 9'un Sırrı
‎Cevat ORHAN
‎İnsanoğlunun "Nereden geldim, nereye gidiyorum?" sorusu, farklı düşünce sistemlerini bir araya getiren kadim bir arayıştır. Bu makale, Nikola Tesla'nın 3, 6 ve 9 sayılarına yüklediği evrensel anlamı, İbn Arabi'nin öğretileri ve varoluşun sekiz evreli kozmik yolculuğuyla birleştirerek, bütüncül bir felsefi model sunmaktadır. Bu model, bilimin, felsefenin ve maneviyatın aynı gerçeği farklı dillerle nasıl anlattığını gözler önüne serer.
‎Bölüm 1: Yaratılışın Temel İlkesi (3)
‎Her şeyin başlangıcı, fiziksel varoluştan önce gelen, her türlü potansiyeli barındıran üçlü bir dinamiktir. Bu aşama, varoluşun en temel, soyut prensiplerinin tecelli ettiği ilk evreleri kapsar.
‎ * Evre 1: Kadiri Mutlak - Gizli Hazine ve Sonsuz Potansiyel: Her şeyin kaynağı olan, tanımlanamaz ve sonsuz potansiyeli içinde barındıran o nihai durumdur. İbn Arabi'nin "Âmâ"sı, bu evrensel başlangıcın en mistik tanımıdır.
‎ * Evre 2: Bilinme Arzusu ve İlahi İrade: Kadiri Mutlak'ın durağan olmayıp, kendisini açığa çıkarma, yaratma ve bilinme arzusudur.
‎ * Evre 3: Nurani Varlıklar Evresi (Melekler): Yaratılışın ilk ve en saf katmanı, henüz maddenin yoğunluğuna bürünmemiş, temel enerjisel formların tezahürüdür.
‎Bu üç evre, hem Tesla'nın enerji-frekans-titreşim üçlüsünün hem de İbn Arabi'nin Zât-Sıfât-Esmâ üçlüsünün birer yansımasıdır. 3 sayısı, varoluşun bu temel ve yaratıcı ilkesini sembolize eder.
‎Bölüm 2: Varlığın Tezahürü ve Dengesi (6)
‎Üçlü ilke, somut dünyaya yansıyarak bir düzen ve dengeye kavuşur. Bu aşama, yaratılışın fiziksel olarak somutlaştığı evreleri kapsar. 6 sayısı, temel ilkenin yansıması ve tamamlanmış bir bütünlüğe ulaşması olarak bu dönemi temsil eder.
‎ * Evre 4: Kozmik Yaratım Evresi (Big Bang ve Evrenin Oluşumu): Yaratılışın enerjisel alanından, fizik yasalarının belirginleştiği ve maddenin oluştuğu evredir. Bilimsel olarak Big Bang, bu kozmik tezahürün karşılığıdır.
‎ * Evre 5: Ara Varlıklar Evresi (Cinler ve Esiri Boyutlar): Maddi evren oluşurken, onunla eş zamanlı olarak, fiziksel dünya ile ruhsal dünya arasında köprü görevi gören, daha ince ama meleklerden daha yoğun varlıkların ortaya çıktığı evredir.
‎ * Evre 6: Gezegen Oluşumu ve Yaşam Evresi (Dünya ve Biyolojik Evrim): Kozmik evrimin belirli bir noktasında, yaşam için elverişli gezegenlerin oluşumu ve üzerinde biyolojik yaşamın filizlenerek evrimleşmesidir.
‎Bu üç evre, temel ilkeden (3) çıkan gücün, dış dünyada dengeye ulaşarak somutlaşmasını anlatır.
‎Bölüm 3: Aşkın Olana Dönüş ve Bütünleşme (9)
‎Yolculuğun sonu, bir yok oluş değil, aksine varoluşun amacına ulaşmasıdır. Bu aşama, tüm evreleri deneyimleyerek ve anlayarak, nihai hedefe doğru ilerlemeyi temsil eder. 9 sayısı, bu bütünleşmenin ve aşkın olanın sembolüdür.
‎ * Evre 7: İnsan ve Bilinç Evresi: Tüm süreçlerin doruk noktası olarak insan, hem fiziksel hem de manevi âlemi kendinde birleştiren en karmaşık varlıktır. Bilinç, bu evrelerin farkına varan ve kendi varlığında tüm kozmik yolculuğu yansıtabilen bir aynadır.
‎ * Evre 8: Aslına Dönüş ve Nihai Tekamül Evresi: Yaratılmış olan her şeyin, özellikle de bilincin, bu evrimsel yolculuğu tamamlayarak ait olduğu ilahi kaynağa doğru yönelmesidir. İbn Arabi'nin "Vahdet-i Vücut" anlayışı, bu evredeki nihai birleşme halini ifade eder.
‎Bu sekiz evre, varlığın tekâmül (kemâle erme) yolculuğudur. Ancak, dokuzuncu evre olarak sembolize edilen Kadiri Mutlak, bu yolculuğun kendisi değildir. O, ezelî, ebedî, her şeyden bağımsız ve münezzeh olandır. O hiçbir zaman varlık seviyesine inmez, fakat varlıklar, tekâmül dereceleri olarak ona yaklaşır ve onda olma bilincine erişir. Tesla için evrenin anahtarı olan 9, bu modelde yaratılışın tamamlanmasını değil, tüm evreleri içinde barındıran ve onları aşan Mutlak Bir'i sembolize eder. Bu, tüm parçaların birleşerek nihai bütünü oluşturduğu, ancak o bütünün kendisinin parçaların ötesinde olduğu bir anlayıştır.
‎Kadiri Mutlak olan Allah'tır, O her şeyden münezzeh olandır. Sonsuz olandır. İnsanı kendisinden üflemesi ve onu ahsen-i takvim olarak yaratması sebebiyle, Allah'ın insana verdiği yakınlaşma olgusundan söz edilebilir. Bu, Allah'ın en yakın olarak yaklaştığı varlıktır. Sekizinci evrede, cennet ehlinin Allah'la bağlantılı olması ve O'nun cemalini görmesi, bu nihai yakınlığı temsil ediyor olabilir.
‎Tesla'nın 9 sayısını, bir vortexin merkezi ve her şeyi kontrol eden güç olarak görmesi, felsefi olarak bu nihai ve aşkın olanın matematiksel bir yansımasıdır. Bir bilim insanı olarak Tesla, mistiklerin ruhani sezgilerle ulaştığı o nihai birliği, kendi zihninin ve matematiğin diliyle keşfetmiştir.
‎Dokuz sayısının matematiksel olarak her zaman kendisine geri dönmesi ve değişmemesi, felsefi olarak her şeyin üstünde olan ve hiçbir şeyden etkilenmeyen "Mutlak Olan"ın sembolik bir ifadesidir. Bu bakış açısı, Tesla'nın dehasıyla İbn Arabi'nin mistik felsefesini tek bir noktada birleştiriyor. Bir yanda matematiksel bir kuralın ardındaki değişmez düzeni keşfeden bilim insanı, diğer yanda ise tüm varoluşun ötesindeki değişmez gerçeği arayan bir filozof. Bu, bilimin ve maneviyatın aynı gerçeğe farklı dillerle baktığını gösteren mükemmel bir örnektir.Aynı zamanda, bu durum, varoluşsal yolculuğun bir döngüsellik içinde, daima kaynağına geri dönen bir akış olduğunu da göstermektedir.                      Cevat ORHAN

‎