Kuantum Bilinç ve Kur'an Sureleri: Varoluşun Enerjisel Yolculuğu

Kuantum Bilinç ve Kur'an Sureleri: Varoluşun Enerjisel Yolculuğu
‎Cevat ORHAN
‎Kur'an'ın son bölümünde yer alan sureler, genellikle Kıyamet'i ve Ahiret'i anlatan kısa metinler olarak bilinir. Ancak bu sureler, derinlemesine incelendiğinde, evrenin ve bilincin işleyişine dair enerjisel ve kuantum bir rehberlik sundukları görülür. Bu sureler, insanın sonsuz-sonsuzluk olarak adlandırdığımız o nihai kaynağa doğru yaptığı yolculuğu, bir bilinç dönüşümü hikayesi olarak anlatır.
‎Bölüm I: Yaratılışın ve Potansiyelin Kuantum Kodu
‎Yolculuk, Nebe Suresi'nde bahsedilen "büyük haberle" başlar. Bu, sadece bir Kıyamet haberi değil, aynı zamanda varoluşun en temel sırrı olan enerji ve frekans gerçeğidir. Bu sır, her şeyin durağan olmadığı, sürekli bir akış ve dönüşüm içinde olduğu anlamına gelir. İnsan, Târık Suresi'ne göre, "fışkıran bir sudan" yani saf bir potansiyel enerjiden yaratılır. Bu kuantum tohumun üzerinde, her eylemi ve niyeti kaydeden bir kuantum kayıt sistemi bulunur. Yaşamın kendisi ise, Beled Suresi'nde geçtiği gibi "zorlu bir çaba"dır. Bu çaba, bilincin potansiyelini keşfetmesi ve kendini geliştirmesi için bir arenadır.
‎Bölüm II: Yaşamın Dualiteleri ve Enerji Akışı
‎İnsan bilinci, hayat yolculuğunda dualitelerle (ikiliklerle) karşılaşır. Şems Suresi, evrenin gece-gündüz gibi zıtlıklar üzerine kurulu olduğunu vurgularken, insan bilincinin de hem aydınlığa hem de karanlığa yönelebildiğini anlatır. Bu, bilincin kendi titreşim frekansını seçmesi demektir. Leyl Suresi ise bu seçimin sonuçlarını gösterir. Enerjiyi veren, paylaşan ve sakınan (bilinçli olan) kişi, evrensel akışla uyum yakalar ve kolaylığa ulaşır. Bu akışa direnen, cimrilik yapan kişi ise bu akışı keser ve zorlukla karşılaşır. Mutaffifîn Suresi bu ilkeyi daha da somutlaştırır: ticari bir eylemdeki hile, sadece maddi bir kayıp değil, aynı zamanda evrensel enerji dengesini bozan bir titreşim yaymaktır.
‎Bölüm III: Bilinç Uyanışı ve Nihai Dönüşüm
‎Yaşamın sonunda, tüm bu seçimlerin bir karşılığı vardır. Burûc Suresi'nin işaret ettiği gibi, her düşünce ve eylem, evrenin kuantum kayıt defterine işlenmiştir. 'Abese Suresi, bu yüzleşmenin dışsal kimliklerden bağımsız, içsel bir hesaplaşma olduğunu hatırlatır. Asıl önemli olan, gönül gözünün açık olması ve bilincin samimi niyetiyle hareket etmesidir.
‎Bu bireysel hesaplaşma, kozmik bir olayla birleşir: Kıyamet. Bu, Tekvîr ve İnfitâr sureleri tarafından tasvir edilen, evrenin mevcut fiziksel yapısının "dürülüp büküldüğü" ve "yarıldığı" andır. Bu bir yok oluş değil, tüm enerjinin ve bilincin, kendi nihai kaynağı olan sonsuz-sonsuzluk'a geri dönerek yeniden programlandığı bir kuantum sıfırlanmasıdır. Nâzi'ât Suresi'nin bahsettiği "çekip çıkaranlar," enerjinin bu halden başka bir hale geçtiği süreci anlatır.
‎Sonuç: Frekans ve Varlık
‎Gaşiye Suresi, bu dönüşümde her bilincin kendi enerji frekansının karşılığını alacağını gösterir. Düşük titreşimdeki bilinçler zorlukla, yüksek titreşimdekiler ise huzurla karşılaşır. Nihayetinde, bu yolculuğun tamamı Âlâ Suresi'nin dediği gibi, "en yüce" olana dönüştür. Bu sureler, bizi sadece ahlaki birer varlık olmaya değil, aynı zamanda evrenin ve kendi içimizdeki enerji ve frekans yasalarını anlamaya davet eder. Bu, Kıyamet'in ne zaman geleceğini merak etmekten ziyade, o ana ne kadar hazır olduğumuzu sorgulamamızı sağlar. İnsan bilincinin yolculuğu, bu büyük yasaların ışığında devam eden bir uyanış hikayesidir.
‎                       Cevat ORHAN 

Yorumlar

Popüler Yayınlar